Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | ödüle layık | prize adj. | ||
She has many prize research in this field. Bu alanda ödüle layık birçok araştırması var. More Sentences |
||||
General | ödüle layık | deserving adj. | ||
General | ödüle layık | meritable adj. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | ödüle layık kişi | deserving n. |
General | ödüle layık olma | rewardableness n. |
General | ödüle layık görülmek | be deemed worthy of an award v. |
General | birini ödüle layık görmek | award the prize to someone v. |
General | ödüle layık görülmek | be granted an award v. |
Literature | ||
Literature | ödüle layık olmayan | unmeritable adj. |